31 Temmuz 2010 Cumartesi

Mutluluk Projesi; Eğlence


Mutluluk Projesi’nde mayıs ayı eğlence ve boş vakitlere konusuna ayrılmış, belki de kitaptaki en uzun bölüm bu. “Kendinizi kötü hissetmemek iyi hissetmek için yeterli değildir; iyi hissetmek için nedenler bulmalısınız,” deniyor kitapta. Eğlenen insanların kendini mutlu hissetmesi diğerlerine göre 20 kat daha kolaymış. Bu arada Gretchen sayfasını ziyaret eden kişilere de onlara nelerin eğlenceli geldiğini sorup değişik cevaplar almış. Önemli bir diğer nokta da diğer insanlara eğlenceli gelen şeylerin bize de eğlenceli gelmesi gerekmediği. Bu bölümde Gretchen kendisini mutlu eden şeyleri bulmaya çalışıyor. Gerçekten de zor olan kısım bunun üzerinde düşünmek ve kendimizi kutlu eden şeyleri bulmaya çalışmak. Mesela Gretchen çocuk kitapları okumayı seviyormuş. Kendisi gibi iki kişiyle tanışmış ve bir kitap kulübü başlatmışlar, iki haftada bir akşam yemekleri için bir araya geliyorlarmış ve en hoş kısmı da, yemek menülerinde mutlaka o hafta okudukları kitapta geçen bir yiyecek oluyormuş. Gretchen’in arkadaşlarından birinin fikri de “10 yaşında sizi ne mutlu ediyorsa büyük olaslıklı şimdi de mutlu eder,”. Açıkçası 10 yaşında yapmaktan mutlu olduğum bir şey gelmiyor aklıma! Carl Jung 38 yaşındayken 11 yaşında yakaladığı coşkuyu yakalamak için oyuncak tahta küplerle yeniden oynamaya başlamış. Bu tabi ki yapılmaya ara verilmiş bir faaliyet olmalı, mesela resim yapmak bana bu şekilde farklı hissettirmeyecektir diye düşünüyorum, çünkü buna ara vermedim. Ya da oyuncak yemek takımlarıyla oynamak, şimdi de büyük boy olanlarıyla oynuyorum Gretchen’in bir diğer fikri scarpbook tarzı boş kitap projeleri. O kendisine ilginç gelen şeyleri yapıştırıyormuş defterine. Ben de küçükken dergilerde beğendiğim resimleri kesip bir dosyada saklardım. Şimdi de internette görüp beğendiğim resimleri bilgisayarımda saklıyorum. Bir de geçenler de yaptığım scrapbook projem var. Başka bir güzel fikir de yeni bir projeye başlarken bir kutuyu o projeye ilham verecek nesnelerle doldurmak, bu ilhamı bana özellikle yazı yazarken bazı şarkılar veriyor. “Bilgiyi fiziksel halde saklamak fikirleri canlı tutmaya yardımcı olduğu gibi beklenmedik varyasyonlar da yaratabilir.” Bu çok ilginç bir fikir bence!

Gretchen, “Gretchen olmak beni bir şekilde hüzünlendiriyor. Asla gece yarısı caz kulübüne gitmeyeceğim, asla bir haftasonu için Paris’e uçmayacağım veya bir sanatçının stüdyosunda sabahlamayacağım, “diyor. Burada Gretchen bazı seçimlerinin bazılarını kaçırmasına yol açtığını söylüyor. “Dünya o kadar çok şey sunuyor ki! Ve sınırlarım bunların çoğunun kıymetini anlamamı engelliyor.” Çoğu kişinin sahip olduğu bu düşünceyi ben de paylaşıyorum. Isaih Berlin “seçim yapmaya mahkumuz ve her seçim beraberinde giderilmesi olanaksız bir kaybı da beraberinde getirebilir”, demiş, Borges’in yaklaşımı ise her seçimin bir alternatif gelecekler patlaması ürettiği yönünde. Bu düşünceyi işleyen Lost gibi pek çok dizi ve film var artık. Olmak istediğimiz ve olmamız gerektiğini düşündüğümüz alternatifler arasında sıkışmamalıyız.

Araştırmalar farkında olmadan başka insanların iyi ya da kötü duygularını kaptığımızı gösteriyormuş, buna “duygusal bulaşma” deniyormuş. Bu da çok doğru.
Gretchen bir de ilgi günlüğü tutuyormuş, ilgisini çekmiş ama onlara vakit ayıramadığı konuları not alıyormuş. Bu “alışılmışın dışına çıkma” başlığı altındaki diğer bir şeyler her hafta daha önce hiç okumadığı 3 dergiyi alıp okumak ve bir koleksiyon başlatmak.

Eğlence ile ilgili diğer bir nokta, eğlencenin 3 sınıfa ayrılması; insanı zorlayan eğlence, destekleyen eğlence ve rahatlatıcı eğlence. İnsanı en çok tatmin eden zorlayan eğlence, yorucu olsa da sonuçta ortaya bir şey çıkıyor. Destekleyici eğlence genelde arkadaşlarla geçirilen zaman ve rahatlatıcı eğlence ise TV seyretmek gibi pasif eğlenceler.

Bölüm sonunda Gretchen mutluluk projesini başlatma amaçlarından birinin de kendisini zorluklara karşı hazırlamak, gerçekleştiği zaman kötü bir olayla baş edebilmek için gerekli disiplini ve alışkanlıkları geliştirmek olarak açıklamış. “Mutluluğu bankaya koyabileceğinizi düşünüyorum, yani işler yolunda giderken kendiniz ve sizi mutlu yapan şeyler hakkında bilgi edinin. Fırtına çıkıp dalgalar kabarınca elinizde en azından mutlu günlerinize ait anılarınız olur.”

2 yorum:

  1. Günler içinden
    birazda kendinden
    ya yazarsın
    ya uçup gider hayaliden
    gün gelir akıl uçar el yazmaz
    anlatacak bir şey kalmaz
    gün geçmeden
    el düşmeden
    akıl gitmeden
    gel yaz yazacaklarını
    hayalinde uyutup
    gönlünde kurutup
    kaleminde çürütüp
    gel yaz yazacaklarını

    YanıtlaSil
  2. Bu maniyi kim yakmış deseler
    sana boşver bak keyfine sesleseler
    birazda de süzgün görseler
    at kalemi ver neşeyi diyeler
    sencileyin bir yüce kalemsin
    doğru diye söz söyliyesin
    nicelerden nicesin
    bire gafil niye söz söylemezsin
    allah elin bol eyliye sözünü gür eyliye

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...